23 Temmuz 2019 Salı

İSLAMA GÖRE SAÇ BOYAMA NASIL OLMALI?


İSLAMA GÖRE SAÇ BOYAMA NASIL OLMALI?

Saçı siyahın dışındaki renklere boyamak âlimlerin ittifakıyla caizdir. Fakat halis siyah boyayı kullanmakla ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Şafi mezhebine göre saç için halis siyah boya kullanmak haramdır. Diğer bazı âlimler ise mevcut olan bazı hadisleri de göz önünde bulundurarak bunun mekruh olduğu görüşüne gitti.
Cabir (ra)`den rivayet edildiğine göre Mekke fethedildiği gün Ebu Bekir (ra)`in babası Peygamber (sav)`e getirildi. Ebû Kuhafe`nin saçlarının beyazlaştığını gören Allah Resulü “Bu beyaz saçları değiştiriniz ve siyahtan sakınınız.” diye buyurdu. (Ebu Davud)
Fakat sahabelerden bazılarının saçlarını siyaha boyadığı rivayet olunmaktadır. Enes Bin Malik`e Efendimizin saçlarını boyayıp boyamadığı sorulduğunda “Peygamber (sav)`in saçlarında beyaz fazla yoktu. Fakat Ebubekir ve Ömer kına ve ketem otuyla saçlarını boyadılar.” diye cevap verdi. (Müttefekun Aleyh, Müsned) Ketem otu Yemen`de yetişen ve saçları siyah yapan bir ottur.
Aynı şekilde Osman Bin Affan, Efendimizin güzide torunları Hasan ve Hüseyin, Ukbe Bin Amir, İbnu Sîrîn (Allah kendilerinden razı olsun) gibileri de saçlarını siyaha boyamıştır. (1)
Özetle; saçları siyahın dışındaki renklerle veya kınayla boyamak caizdir. Bunda âlimlerin ittifakı vardır. Ancak varid olan bazı hadisleri de göz önünde bulundurursak saçları siyaha boyamanın caiz olmadığı ya da (diğer görüşlere göre) mekruh olduğu neticesine varırız. Bu hüküm hem kadın hem de erkekler için geçerlidir. Fakat bazı âlimler, kadının eşi için saçlarını siyaha boyamasının caiz olduğu ve siyaha boyamayla ilgili hükmün sadece erkekler için geçerli olduğunu söyler.
Daha genç yaştayken kendisinde bulunan rahatsızlıktan dolayı saçları ağaran kimse saçını asli rengi olan siyaha boyayabilir. Bunda bir sakınca yoktur. Çünkü bu tür durumlarda insanları kandırma söz konusu değildir.
Tüm bu durumları göz önünde bulundurursak deriz ki; saçları siyaha boyamaktan kaçınmamız en evlasıdır. İçerisinde ihtilafın bulunduğu meselelerde, çok önemli bir hacet bulunmadığı takdirde ihtiyatı elden bırakmamak gerekir.
1-) Eş-Şevkânî – Neylül-Evtar


ـ1ـ عن أبى هريرة رَضِيَ اللَّهُ عَنْه قال: ]قال رَسُول اللَّهِ #: إنَّ الْيَهُودَ وَالنَّصَارى َ يَصْبُغُونَ فَخَالِفُوهُمْ[. أخرجه الخمسة إ الترمذي بهذا اللفظ.ولفظ الترمذي: ]غَيِّرُوا الشَّيْبَ، وََ تَشبَّهُو بِالْيَهُودِ[.
1. (2111)- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yahudîler ve hıristiyanlar (saçlarını) boyamazlar. Siz onlara muhâlefet edin."
[Buhârî, Libâs 67, Enbiya 50; Müslim, Libâs 80, (2103); Ebû Dâvud, Tereccül 18, (4203); Nesâî, Zînet 14, (8, 137); Tirmizî, Libâs 20, (1752).]
Bu hadis Tirmizî'de "(Saçınızdaki) aklıkların rengini değiştirin, yahudîlere benzemeyin!" şeklinde gelmiştir.


ـ2ـ وعن ابن عباس رَضِيَ اللَّهُ عَنْهما قال: ]مَرَّ رَجُلٌ وَقَدْ خَضَبَ بِالخِنَّاءِ، فَقَالَ النَّبىُّ #: مَا أحْسَنَ هذَا، وَمَرَّ آخَرُ وَقَدْ خَضَبَ بِالْحِنَّاءِ وَالْكَتَمِ فقَالَ: هذَا أحْسَنُ مِنْ هذَا، ثُمَّ مَرَّ آخَرُ وَقَدْ خَضَبَ بِالصُّفْرَةِ، فقَالَ: هذَا أحْسَنُ مِنْ هذَا كُلهُ[. أخرجه أبو داود. »الْكَتَمُ«: نبت يخلط بالوسمة يختضب به .

 (2112)- İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "(Saçlarına) kına yakmış bir adam gelmiştir. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Bu ne güzel!" buyurup takdir etti. (Az sonra) kına ve ketem ile boyanmış biri geldi.
"Bu evvelkinden de güzel!" buyurdu. Sonra (saçlarını) sarıya boyamış biri daha gelmişti ki:
"Bu öbürlerinden de güzel!" buyurdu."
[Ebû Dâvud, Tereccül 19, (4211); İbnu Mâce, Libâs 34, (3627).]

AÇIKLAMA:
1- Ketem, bir bitki olup, kına gibi saç boyamasında kullanılır. Daha ziyade siyaha çalan bir renk bırakır.


ـ3ـ وعن ابن عمر رَضِيَ اللَّهُ عَنْهما: ]أنَّهُ كانَ يُصَفِّرُ لِحْيَتَهُ بِالصُّفْرَةِ وَيَقُولُ: رَأيْتُ رَسُولَ اللَّهِ # يَصْبُغُ بِهَا وَلَمْ يَكُنْ شَىْءٌ أحَبَّ إلَيْهِ مِنْهَا، وَقَدْ كانَ يَصْبُغُ بِهَا ثِيَابَهُ[. أخرجه أبو داود والنسائى.»وفي رواية لهما عن أنس قال: ]مَا خَضَبَ رَسُولُ اللَّه #، وَإنَّهُ لَمْ يَبْلُغْ مِنْهُ الشّيْبُ إّ قَلِيً قالَ: وَلَوْ شِئْتُ أنْ أعُدَّ شَمَطَاتٍ كُنَّ في رَأسِهِ لَفَعَلْتُ، وكانَ أبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهما يَصْبُغَانِ بِالحِنَّاءِ وَالْكَتَمِ[.»الشَّمَطُ«: الشيب.»وَالشَّمَطَاتُ«: الشعرات البيض

(2113)- Hz. İbnu Ömer (radıyallâhu anh)'den rivâyete göre, sakalını sufra denen sarı boya ile boyar ve derdi ki: "Ben, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı gördüm, sakalını bununla boyamıştı, en çok sevdiği boya da bu idi. Bununla elbisesini boyadığı da olurdu."
[Ebû Dâvud, Libâs 18, (4064), Tereccül 19, (4210); Nesâî, Zînet 17, (8, 140).]

Buhârî ve Müslim'de, Hz. Enes'ten gelen bir rivâyette şöyle denir: "Resûlullah hiç saçını boyamadı. Çünkü ondaki beyazlar çok azdı. Başındaki akları saymak istesem sayabilirdim. Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer (radıyallâhu anhümâ) (saçlarını) kına ve ketem ile boyarlardı."
[Buhârî, Libâs 66, Menâkıb 23; Müslim, Fedâil 100-105, (2341); Ebû Dâvud, Tereccül 18, (4209); Nesâî, Zînet 17, (8, 140, 141).]


Taberânî'nin bir rivâyetinde: "Saçların renginin değiştirilerek yabancılara (eâcim) muhâlefet edilmesi" emredilir. Bu rivâyette "beyaz rengin değiştirilerek muhâlefet edilmesi" emredildiği ve boyanacak renk tahsisi yapılmadığı için bu rivâyete dayanarak siyah rengi de câiz görenler olmuştur. Ancak İbnu Abbâs ve Câbir (radıyallâhu anhümâ)'den rivayet edilen iki hadis saçların siyaha boyanmasını yasaklamaktadır. Hz. Câbir'in Müslim'de gelen hadisi şöyle: غَيِّرُوا هَذَا بِشَىءٍ وَاجْتَنِبُوا السَّوَادُ "Bunun sakalının rengini değiştirin, siyahtan sakının." İbnu Abbâs'ın Ebû Dâvud'daki rivayeti şöyle: يكُونُ قَوْمٌ يَحْضِبُونَ في آخِرِ الزَّمَانِ بِالسَّوَادِ كَحَواصِلِ الْحَمَامِ َ يَرِيحُونَ رَائِحَةَ الْجنَّةِ "Ahir zamanda, güvercin havsalası (31) gibi siyah renkle saçını boyayacak insanlar zuhur edecek. Onlar var ya cennetin kokusunu bile koklayamazlar." Bu iki rivâyeti esas alan Nevevî saçı siyaha boyamanın tahrîmen mekruh olduğuna hükmetmiştir. Taberânî'nin Ebû'd-Derdâ'dan yaptığı bir hadiste de: "Kim siyahla (saçlarını) boyarsa, Allah onun yüzünü Kıyamet günü siyah kılsın" buyurulmuştur.


http://www.hadis.resulullah.org/index.php?s=oku&id=2244

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder