26 Ağustos 2018 Pazar
Resulullah'ın cenazesine kaç kişi katıldı?-1
Resulullah'ın cenazesine kaç kişi katıldı?-1
İhsan Eliaçık ın bir videosunu gördüm.
Burada Resulullah ın vefatını anlatıyordu. Fakat o, Resulullah ın cenazesine sadece 17 kişinin katıldığını söylüyordu. Önce bu iddiayı çok önemsemedim.
Fakat bu iddia hem sosyal medyada çok yayılmaya ve hem de konuyla ilgili bize sorular gelmeye başlayınca ciddiye alıp cevap verme gereğini duydum.
Eliaçık, bu iddiasından sonra aslında ucu sahabeye ve onların Resulullah (sav) ye olan sevgilerini sorgulamaya götüren eleştirilerde bulunmuş oluyordu. Bir anlamda Resulullah'ın vefatına ve cenazesine katılmak yerine sahabenin halifelik seçimiyle uğraştığı veya Resulullah vefat ederken
Medine'nin kendi işlerini ve düzenlerini bozmadığı ve hatta cenaze namazına bile rağbet etmediğini iddia ediyordu.
Gerçekten de Resulullah (sav) nin cenazesine 17 kişi mi katılmıştı?
Şimdi kısaca Resulullah ın vefatı ve sonrası olayları görelim:
1. Resulullah, vefat ettiği yere (Hz. Ayşe nin odasına)gömüldü. Hz. Ebubekir (ra) in Peygamberler vefat ettiği yere gömülürler
hadisinden dolayı.
2. Peygamberimiz için bir cenaze merasimi yapılmadı.
Çünkü ashap şöyle düşündü. O hayatta iken imamdı, vefat edince de imamdır.
Bu söz Hz. Ali ye aittir. Dolayısıyla o öndeyken kimse öne geçmedi.
Hz. Ali: Hiç kimse Resûlullah Aleyhisselamın üzerine imamsız cenaze namazı kılınabilir mi diye şüphelenmesin! Resûlullah Aleyhisselam sağ iken de, ölü iken de imamınızdır! dedi ve Peygamberimiz Aleyhisselamın hizasında ayakta durarak:
Ey Peygamber! Selam, Allah ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun!
Ey Allah ım! Biz onun kendisine Tarafından indirilmiş olanları tebliğ ettiğine ve ümmetine nasihatte bulunduğuna, Allah ın dinini üstün kılıncaya ve Kelimesini tamamlayıncaya kadar Allah yolunda savaştığına şehadet ederiz! Ey Allah ım! Bizleri Allah ın ona indirdiği şeylere uyan kişilerden eyle! Ondan sonra da bize bu yolda sebat ver!
Onunla aramızı birleştir! diyerek dua ediyor, cemaat de Amin! Amin diyordu. (İbn Sa d, c.2, s. 290-291)
Hâşim oğullarının erkekleri, böylece namaz kıldıktan sonra, odadan çıktılar. Sonra Hâşim oğullarının kadınları, onlardan sonra da Hâşim oğullarının çocukları kıldılar.
Takım takım giriyor, imamsız olarak kendi başlarına Peygamberimiz Aleyhisselamın üzerine namaz kıldıktan sonra çıkıyorlardı. (İbn Sa d, c. 2, s. 288-291)
Sonra Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer, yanlarında Muhacir ve
Ensardan odanın alabileceği kadar kişiler bulunduğu halde, içeri girip saf oldular.
Hz. Ebu Bekir le Hz. Ömer, ilk safta, Peygamberimiz
Aleyhisselamın hizasında durdular.
Ey Peygamber! Selam, Allah ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun! (İbn Sa d, Tabakât, c. 2, s. 290, Beyhakî, Delâil, c. 7,s. 251, Zehebî, Târih, s. 579.)
Senin peygamberlik vazifesini tebliğ ettiğine, ümmetine
nasihatte bulunduğuna, Allah ın dinini üstün kılıncaya kadar Allah yolunda savaştığına şehadet ederiz! (Belâzuri , Ensâb, c. 1, s. 574, Beyhakî, c. 7, s. 251.)
Onlar çıktıktan sonra, başkaları girip namaz kıldılar.
Erkeklerden sonra kadınlar, kadınlardan sonra çocuklar,
çocuklardan sonra da köleler girip namaz kıldılar. (Beyhakî, c. 7, s. 250,Zehebî, s. 579, İbn Haldun, Târih, c. 2, s. 2, s. 63.)
Namazdan boşaldıkları zaman, Hz. Ömer:Cenazeyi ve cenaze sahiplerini artık kendi hallerinebırakınız! (Başlarından dağılınız!) diyerek seslendi. (İbn Sa d, c. 2, s.292. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/320-322)
3. Bu nedenle cenaze namazını herkes münferit kıldı.
Toplu cenaze namazı kılınmadı. İmanı Malik, (r.a.) rivayet etmiştir:
Kendisine şöyle haber verilmiştir: Resulullah (a.s.)pazartesi günü vefat etti, salı günü de toprağa verildi. Halk kendilerine hiç kimse imam olmadan, O nun üzerine teker teker namaz kıldı.
4. Cenaze namazını kılmak için bir meydana veya camiye
götürülmedi.Namaz vefat ettiği ve gömüleceği odada bireysel kılındı.
5. Odasına gömüldüğü için, oda da küçük olduğundan insanlar grup grup içeri alındı. Her grup gelip namazını kendi başına kılıp yerini sırada bekleyenlere teslim etti.
Cenaze namazı ve merasimi 2 gün sürdü. Bütün Medine erkek, kadın ve çocuk grup grup girip kıldılar.
https:// www.milligazete.com.tr/ makale/852127/ ibrahim-halil-er/ resulullahin-cenazesine-kac -kisi-katildi-1
Eliaçık, bu iddiasından sonra aslında ucu sahabeye ve onların Resulullah (sav) ye olan sevgilerini sorgulamaya götüren eleştirilerde bulunmuş oluyordu. Bir anlamda Resulullah'ın vefatına ve cenazesine katılmak yerine sahabenin halifelik seçimiyle uğraştığı veya Resulullah vefat ederken
Medine'nin kendi işlerini ve düzenlerini bozmadığı ve hatta cenaze namazına bile rağbet etmediğini iddia ediyordu.
Gerçekten de Resulullah (sav) nin cenazesine 17 kişi mi katılmıştı?
Şimdi kısaca Resulullah ın vefatı ve sonrası olayları görelim:
1. Resulullah, vefat ettiği yere (Hz. Ayşe nin odasına)gömüldü. Hz. Ebubekir (ra) in Peygamberler vefat ettiği yere gömülürler
hadisinden dolayı.
2. Peygamberimiz için bir cenaze merasimi yapılmadı.
Çünkü ashap şöyle düşündü. O hayatta iken imamdı, vefat edince de imamdır.
Bu söz Hz. Ali ye aittir. Dolayısıyla o öndeyken kimse öne geçmedi.
Hz. Ali: Hiç kimse Resûlullah Aleyhisselamın üzerine imamsız cenaze namazı kılınabilir mi diye şüphelenmesin! Resûlullah Aleyhisselam sağ iken de, ölü iken de imamınızdır! dedi ve Peygamberimiz Aleyhisselamın hizasında ayakta durarak:
Ey Peygamber! Selam, Allah ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun!
Ey Allah ım! Biz onun kendisine Tarafından indirilmiş olanları tebliğ ettiğine ve ümmetine nasihatte bulunduğuna, Allah ın dinini üstün kılıncaya ve Kelimesini tamamlayıncaya kadar Allah yolunda savaştığına şehadet ederiz! Ey Allah ım! Bizleri Allah ın ona indirdiği şeylere uyan kişilerden eyle! Ondan sonra da bize bu yolda sebat ver!
Onunla aramızı birleştir! diyerek dua ediyor, cemaat de Amin! Amin diyordu. (İbn Sa d, c.2, s. 290-291)
Hâşim oğullarının erkekleri, böylece namaz kıldıktan sonra, odadan çıktılar. Sonra Hâşim oğullarının kadınları, onlardan sonra da Hâşim oğullarının çocukları kıldılar.
Takım takım giriyor, imamsız olarak kendi başlarına Peygamberimiz Aleyhisselamın üzerine namaz kıldıktan sonra çıkıyorlardı. (İbn Sa d, c. 2, s. 288-291)
Sonra Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer, yanlarında Muhacir ve
Ensardan odanın alabileceği kadar kişiler bulunduğu halde, içeri girip saf oldular.
Hz. Ebu Bekir le Hz. Ömer, ilk safta, Peygamberimiz
Aleyhisselamın hizasında durdular.
Ey Peygamber! Selam, Allah ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun! (İbn Sa d, Tabakât, c. 2, s. 290, Beyhakî, Delâil, c. 7,s. 251, Zehebî, Târih, s. 579.)
Senin peygamberlik vazifesini tebliğ ettiğine, ümmetine
nasihatte bulunduğuna, Allah ın dinini üstün kılıncaya kadar Allah yolunda savaştığına şehadet ederiz! (Belâzuri , Ensâb, c. 1, s. 574, Beyhakî, c. 7, s. 251.)
Onlar çıktıktan sonra, başkaları girip namaz kıldılar.
Erkeklerden sonra kadınlar, kadınlardan sonra çocuklar,
çocuklardan sonra da köleler girip namaz kıldılar. (Beyhakî, c. 7, s. 250,Zehebî, s. 579, İbn Haldun, Târih, c. 2, s. 2, s. 63.)
Namazdan boşaldıkları zaman, Hz. Ömer:Cenazeyi ve cenaze sahiplerini artık kendi hallerinebırakınız! (Başlarından dağılınız!) diyerek seslendi. (İbn Sa d, c. 2, s.292. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/320-322)
3. Bu nedenle cenaze namazını herkes münferit kıldı.
Toplu cenaze namazı kılınmadı. İmanı Malik, (r.a.) rivayet etmiştir:
Kendisine şöyle haber verilmiştir: Resulullah (a.s.)pazartesi günü vefat etti, salı günü de toprağa verildi. Halk kendilerine hiç kimse imam olmadan, O nun üzerine teker teker namaz kıldı.
4. Cenaze namazını kılmak için bir meydana veya camiye
götürülmedi.Namaz vefat ettiği ve gömüleceği odada bireysel kılındı.
5. Odasına gömüldüğü için, oda da küçük olduğundan insanlar grup grup içeri alındı. Her grup gelip namazını kendi başına kılıp yerini sırada bekleyenlere teslim etti.
Cenaze namazı ve merasimi 2 gün sürdü. Bütün Medine erkek, kadın ve çocuk grup grup girip kıldılar.
https://
Resulullah'ın cenazesine kaç kişi katıldı?-2
Peygamberin Cenaze Namazını 17 kişi kıldı" iftirasına cevap
1. İhsan Eliaçık'a göre Resulullah'ın (s.a.v.) cenaze namazını 17 kişi kıldı, anlaşılan o ki Sakife'dekileri namaza katılmamış olarak hesap ediyor. Önce işkembeden bir şeyler atıyor sonra salladığı o yalanlar üzerinden Ashabın tamamını eleştiriye tutuyor. Güya namaza Hz. Ali (r.a.) imamlık etti ve 3 halife namazda yoktu. Uydurmalar içinde bile çirkin duracak bu uyduruk iddiaya bir önceki yazımda kaynaklarıyla cevap vermiştim. Biz ilimle konuşuyoruz İhsan Eliaçık ise karnından konuşuyor. İbn İshak, İbn Sad, Vakidi, İbn Hişam, Taberi, İbn Kesir dahil islam tarihçilerinin ve siyer yazarlarının tamamı Eliaçık'ı yalanlamaktadır.(2) Bu durumda Eliaçık'a "bu uydurmaları nereden bulup getiriyorsun ?" diye sormamız gerekiyor. Varsa kaynağın getir de öğrenelim..Ne yazık ki Twitter hesabından da ilmi olarak münazaraya girmeye cesaret edememekte ve zorlandığı yerde blokladığı için kendisine bu soruları doğrudan sorma imkanı bulamamaktayım. Lafa gelince bunlar çok akılcıdır, tarafsızdır..Bu rasyonellik, demokratlık sırf kendisi eleştirdiği zaman geçerlidir..Kendilerini ilmi açısından bile eleştireyim dediğin an işler değişir.
İhsan Eliaçık burada bir kaç açıdan saçmalamıştır:
a-Sahabenin sadece 17 si Resulullah'ın cenaze namazına katıldı diyerek,
b-Cemaate Hz. Ali imamlık etti diyerek.
Tüm siyerci ve tarihçiler Ensar ve Muhacirin bu namaza katıldığını, halkın grup grup gelip namazı peyderpey kıldığını; imamsız kılındığını söylemekte ittifak halinde iken sözüm ona rivayet aleyhtarı olan Eliaçık'ın senedinde sırf kendisi ve ismini bilmediğimiz bir veya birkaç Şiinin bulunduğu bu uyduruk rivayetle ortaya çıkması kendi çizgisiyle de çelişmektedir. Bu husus akılla da çelişir. Şöyle ki;
İhsan Eliaçık'ın ve bu iftirayı yaymaya çalışan Şiilerin elde etmeye çalıştıkları sonuç ilk 3 halifeyi kötülemek olmalıdır. Güya onlar siyasi hesaplar içinde o kadar meşgul idiler ki Allah Resulünün (s.a.v.) cenaze namazını bile önemsemediler ve katılmadılar. Bilinmelidir ki eğer Şianın iddia ettiği gibi -haşa- ilk 3 halife mürtet, münafık veya gaspçı bile olsaydı ilk yapmaları gereken şey kamuoyunun desteğini almak için göstermelik dahi olsa bu namaza katılması olurdu. Öte yandan Beni Sakife diyaloglarına bakıldığında buradaki toplantının çok uzun sürmediğini tahmin etmek güç değil. Mademki Eliaçık'a göre Allah Resulünün (s.a.v.) cenazesi 3 gün ortada kaldı. İlk günden sonra serbest kalan ashabın bu cenazeye katılmaması ancak Şii teorinin dediği gibi münafıklık, mürtetlik veya gaspçılıkla açıklanıyor olsa gerek. Halife seçildikten sonra namaza iştirak etmemenin önünde bir engel kalmıyordu.
2. Buradan, Eliaçık'ın rivayet aleyhtarlığının göstermelik olduğunu, isteyince uydurma rivayetlere yapıştığını görüyoruz. Eliaçık, bu iddiasında aslında ucu sahabeye ve onların Resulullah (sav)’ye olan sevgilerini sorgulamaya götüren eleştirilerde bulunmuş oluyordu. Bir anlamda Resulullah’ın vefatına ve cenazesine katılmak yerine sahabenin halifelik seçimiyle uğraştığı veya Resulullah vefat ederken Medine’nin kendi işlerini ve düzenlerini bozmadığı ve hatta cenaze namazına bile rağbet etmediğini iddia ediyordu.
Peygamberin Cenaze Namazını 17 kişi kıldı" iftirasına cevap
24 Ağustos 2018 Cuma
KURBAN NEDİR BİLİYOR MUYUZ?
KURBAN NEDİR BİLİYOR MUYUZ?
Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan”demektir. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir.
İşte Kur'an'da Kurban ile ilgili ayetler
Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur.
Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır:
“Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28),
“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34),
“Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37)
Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)