MEHDİ VE MESİH İNANCI NASIL ÇIKTI?
Yahudilikten ve Hristiyanlıktan İslam’a giren bazı insanların kendi dini-kültürel birikimlerinden bir kısmını da beraberlerinde taşıdıkları bilinen bir gerçektir.
Özellikle henüz Allah Rasulü hayattayken İslama giren Ka'bül Ahbar, Vehb b.Münebbih, Abdullah b.Selam gibi yahudi asıllılar ve Temim-i Darî, İbni Cüreyc gibi hristiyan asıllılar yahudilik ve hristiyanlıktan birtakım haberleri taşımayı ihmal etmemişler.
Bilhassa İsa'nın inişi, Mehdinin zuhuru, Deccal, Ye'cüc-Me'cüc, Duhan v.b. gibi gaybi ve kıyametle ilgili konularda bu adamlar bolca rivayetlerde bulunmuşlar. Tevrat ve İncil'deki çürük bilgileri tabir caizse 'İslamlaştırmışlardır.
Kur'an'da kesinlikle mehdi kavramı yoktur; aynı şekilde mütevatir bir hadis de yoktur. Mehdi inancına ilişkin hadislerin hepsi haber-i ahad cinsinden olup bunlar da zann ifade eder. Bunlar üzerine bir inanç esası bina edilemez.
Gerçekte, geleceğine inanılan bir Mehdi fikri sadece, 'mezheplerinin temeli keşif ve mükaşefe olan' sufıler tarafından 'isbat' edilmiştir.
Mehdi kelimesi 'hidayet görmüş' ya da 'hidayet edilmiş' anlamındadır.
Fakat daha sonraları mehdi, kıyametin alametlerinden olarak dünyanın fesada gittiği, haksızlığın çoğaldığı ve Allah'a ibadet edenlerin, azaldığı bir ortamda çıkıp dünyayı ıslah edecek, fesadı halledecek, insanları mutluluğa garkedecek olan bir dini önder motifıne ad olmuştur.
Az önce de belirttiğimiz gibi Kur'an'da ve tevatür derecesindeki bir haberde bahsi edilmeyen beklenen mehdi (Mehdi-i Muntazar) düşüncesi ilk devir islam alimlerinin eserlerinde yer almaz. Ebu Hanife, Maturidi, Eş'ari gibi İslam kelamcıları 'mehdi'yi sözkonusu etmedikleri gibi6 meşhur hadis kitaplarının önemli ikisi olan Buhari ve Müslim'in sahihlerinde de bununla ilgili herhangi bir hadis bulunmamaktadır.
İbni Haldun'un verdiği bilgiye göre mehdilikle ilgili hadisleri Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace, Bezzaz, Hakim, Taberani ve Ebu Ya'la nakletmişler, rivayetlerini ise Hz. Ali, İbni Abbas, İbni Ömer, Talha, İbni Mesut, Ebu Hüreyre, Enes, Ebu Said el-Hudri, Ümmü Habibe, Ümmu Seleme v.b. sahabeye dayandırmışlardır.
Esasında tüm dinlerde yeralan ve ehli kitap arasında da yaygın bulunan bir kurtarıcı mesih inancına benzeyen bu mehdinin evsaf ve fonksiyonuna baktığımızda karşımıza ilginç manzaralar çıkar.
Hz.Ali'nin, Fatma'dan başka bir hanımından olan Muhammed el-Hanefıyye, Hz.Hüseyin'in şehadetinden sonra kendisinden halifeliğe aday olması istenir. O ise kabul etmez. Bilahare Keysaniye fırkası O'nun ölmediğine, Ravza dağında yaşamakta olup bir gün aralarına mehdi olarak döneceğine kail olmuşlardır.
Yani ilk olarak, beklenen mehdi bu şekilde Ali oğlu neslinden türetilmiştir. Hakim'in Müstedrek'inde yeralan, Ebu Tufeyl'in Muhammed b.el-Hanefiyye'den rivayet ettiği bir hadise göre İbni Hanefıyye Ebu Tufeyl'e, 'Mehdi işte şu iki Eşbehandan(Mekke'de iki tepe) zuhur edecek' der. Ebu Tufeyl ise bunu kabul edip 'ben de ölünceye kadar burasını bırakıp gitmeyeceğim' der. Ebu Tufeyl'in, andını yerine getirerek ölünceye kadar Mekke'den ayrılmayıp mehdiyi beklediği anlatılır.
Rivayetlere bakılırsa mehdi Hz.Peygamber soyundandır ve birgün çıkıp dünyayı adaletle dolduracak, ınaddi açıdan da refaha kavuşturacaktır. Yine Hakim'in Müstedrek'inde geçen İbni Abbas'dan rivayet edilen bir hadiste mehdi şöyle tanıtılıyor:
...Mehdiye gelince, zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan yeryüzünü adaletle doldurur. Onun çağında hayvanlar, yırtıcı hayvanlardan emin olurlar. Yırtıcıları diğer hayvanlara dokunmazlar. Yer, içinde saklanan bütün hazinelerini çıkarıp atar, dediğinde ben (Mücahit, İbni Abbas'a) 'nasıl çıkartır' dediğimde İbni Abbas, 'Altın ve gümüşten ibaret olan sütunlar halinde' diye cevap verir''
Mehdi hakkındaki diğer kanaatlere göre de, 'Onun hükümetinden hem göktekiler hem yerdekiler razı olacaklar. Gök alabildiğine bereketlerini yağdıracak, yer de içindeki bütün hazinelerini dışarıya çıkaracaktır.' Ayrıca mehdinin siyah bir bayrağı olacak, altında müslümanlar toplanacaklar ve fakat cihat fiilen olmayacaktır; herşey mana aleminde dua ile halledilecektir.' Mehdinin İstanbul'u fethedeceğini ihbar etmek de ihmal edilmemiştir.'
Doğrusu odur ki pek çok düşünce gibi mehdilik de israiliyyattan ve mesihiyattan İslamî literatüre girmiştir. Hemen hemen tüm dinlerde bir kurtarıcı mesih inancı göze çarpar. Yahudilerde bir kurtarıcı(mesih) bekleme inanç haline gelmiştir.
Tevrat'ta, geleceğinden bahsedilen bir salih adamdan söz edilerek, '...Salih kulum birçoklarını kendi bilgisiyle salih kılacak ve fesatlarını kendisi yüklenecek ve günahkarlar için şefaat etti.' denmektedir.
Tevrat'ın Yeremya ve Hezekiel bölümlerinde de 'Davut' adında salih bir zatın kral olacağı; çoban olacağı, doğruluk ve adaletle hükmedeceği; O'nun günlerinde Yahuda'nın kurtulup Israil'in emniyete kavuşacağı anlatılmaktadır.
Tevrat'taki bazı bölümleri islamî kaynaklarda tasvir edilen mehdiye benzerliğinden dolayı aynen alıyoruz: 'Onların üzerine tek çoban koyacağım ve onları güdecek ve onların çobanı o olacak... ve onlarla selamet ahdi keseceğim ve memlekette kötü hayvanları sona erdireceğim ve çölde emniyette oturacaklar ve ormanlarda uyuyacaklar ve kendilerini ve dağın tepesi çevresinde olan yerleri bereketli kılacağım ve yağmuru vaktinde yağdıracağım bereket yağmurları olacak ve kırınağacı meyvasını verecek ve yer mahsulünü verecek ve kendi toprakları üzerinde emniyette olacaklar ve onların boyunduruk bağlarını kırdığım ve onları köle etmiş olanların elinden kendilerini azat ettiğim zaman biıecekler ki ben Rab'ım. Ve artık milletlere çapul malı olmayacaklar ve yerin canavarları onları yemeyecekler ve emniyette oturacaklar ve onları korkutan olmayacak...ve artık memlekette kıtlıkla telef olmayacaklar ve artık milletlerin hakaretini taşımayacaklar.'
Hakim'in Müstedrek'inde Ebu Said el-Hudri'den yapılan rivayette, bu Kitab-ı Mukaddesten alınan ifadelere çokça benzer tarzda, ümmetin son zamanlarında mehdinin zuhur edeceği, paranın bol olup yağmurun çokça yağacağı, ümmetin sayısının artacağı belirtilmektedir.
Tirmizî, İbni Mace ve Hakim'in rivayet ettikleri bir hadiste ise mehdinin zuhurunda, her isteyene elbisesinin götürebileceği kadar avuç avuç para vereceği anlatılmaktadır.
Kindi'nin yaptığı bir rivayette de, İsa indiğinde dünyanın ıslah edilip, koyunla kurdun beraber dolaşacağı söylenmektedir.Oysa bu eşyanın tabiatına aykırıdır.
Hristiyanlara göre İsa beklenen mesihdi. Onlara göre İsa tekrar dünyaya gelecek ve dünyayı adaletle dolduracaktır:
ALINTIDIR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder