11 Eylül 2015 Cuma
MÜNAFIK KİMLERE DENİR?
MÜNAFIK KİMLERE DENİR?
"Münafığın alameti üçtür.Konuştuğunda yalan söyler.Söz verdiğinde yerine getirmez ve ona bir şey emanet edildiğinde hiyanet eder."
HADİS-İ ŞERİF
(Buhari,Müslim,Tirmizi,Nesai/Camius-Sağir,İmam Suyuti,H No:25)
Bir rivayette: “Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendini mümin zannetse bile” buyurulur
(Müslim Îmân 109)
Hadis-i Şerif vardır; örnek olması açısından bir diğerini de veriyoruz:
“Müminin hastalığı günahlarına kefaret olur. İyileşince bundan ibret alır. Münafık ise,bağlanıp sonra salıverilen deveye benzer. Deve,niçin bağlandığını ve niçin salındığını bilmediği gibi,münafık da,hasta olup iyileşince,bundan ibret almaz.”
“Kimde dört vasıf bulunursa halis münafık olur O dört şeyden biri kendisinde bulunan kişi ise onu terk edinceye kadar münafıklıktan bir haslet bulunur Bunlar: Kendisine bir emanet bırakıldığı zaman ihanet eder; konuştuğunda yalan konuşur, anlaştığı zaman sözünde durmayıp bozar Bir kimseyle çekiştiği zaman aşırı giderek karşısındakinden fazla kötülük yapar”
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai/Cem’ül Fevaid, H No: 8097)
“Münafık, gözlerine hâkim olup istediği şekilde ağlayabiliyor”
(Deylemi / Cami’us Sağir, İmam Suyuti H, No:9237)
Îtikadsızdır..
Kalbsızdır..
Vicdansızdır..
"Ey iman edenler! Yapmadığınız şeyi niye söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemek Allah katında büyük bir günahtır."
SAFF SURESİ 2-3.AYET
Dokuz tane doğrunun içine bir yalanı sokar..
(9/Tevbe,48) Mü’minlere iftira atarlar: “O uydurma haberi (iftirayı) ortaya atanlar, içinizden (belli) bir gruptur… Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın mü’minlerin, kendi vicdanlarıyla hüsn-i zanda bulunup da: ‘Bu apaçık bir iftiradır’ demeleri gerekmez miydi?”..
(Tevbe:101):Hem çevrenizdeki bedevilerden münafiklar var,
hem de Medine halkindan münafiklikta israr edenler var.
Sen onlari bilmezsin.Onlari biz biliriz.Biz onlari iki kere azaba ugratacagiz.Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler…
İman esaslarını kafir inkar eder.
Münafık ise hükümler inkar etmez delillerini inkar eder…
Mezhebsizliklerini,Müçtehidîn-i İzâm müsavat dâvası altında neşretmek ister..
( meyl-üt tevsi’ ve irade-i içtihad, vücud-u İslâmiyeyi tahrib ve boynundaki şer’î zincirini çıkarmağa vesiledir)..
Diğer kısım ise gayet müdhiş mağrur insanlardır ki; mezhebsizliklerini,müçtehidîn-i izama müsavat(eşitlik)davası altında neşretmek istiyorlar ve dinsizliklerini, sahabeye karşı müsavat davası altında icra etmek istiyorlar.
Dinin %90 esasatını unutturmak için %10 içtihadı meselerle meşkul eder..
Aldatıcı cerbezeye sahib olurlar..
Fesatçıdırlar: “Kendilerine yeryüzünde fesat çıkarmayın,denildiği zaman ‘biz ancak ıslah edicileriz’ derler.
Gözünü aç,onlar muhakkak ki fesatçıların ta kendileridir.Fakat farkında değildirler.”
(2/Bakara, 11-12)..
Muhaddisun uleması gibi davranırlar..
Akıllarına uymayan hadis-i şerifleri rahatça inkâr ederler..
Müslümanları Küçümserler: “Onlara ‘insanların (müslümanların) inandığı gibi inanın’ denilince, ‘biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?’ derler. Dikkat et ki (asıl) beyinsizler hiç şüphesiz kendileridir.
Fakat bilmezler.” (2/Bakara, 13)
Edile-i şeriyeye çaktırmadan yok etmeye çalışırlar..
Sorsanız; ben de ehl-i sünnettenim deyib ehl-i sunnet ulemasını ve müceddidlerini ve müçtehidlerini alay edib alelen red edib yalancılıkla itham ederler..
Devamlı fitneyi kaşırlar..
Yalan yere yemin ederler..
“Onlar, yeminlerini bir kalkan edindiler de (bununla insanları)
Allah yolundan çevirdiler. İşte onların hakkı, horlatıcı bir azaptır.” (58/Mücadele,16)
Bunları yaparken; bende sizdenim derler ve ehl-i sunnet mudafilerini ortadan kaldırmak için hedef gösterirler..
Kur’anda bunlar için:
kereste gibi olduklarını,kibar ve yumuşak davrandıklarını ve şık giyindiklerini..gururlu ve kibirli olurlar..
Silah-i rahimi keserler(avama;ulemayı ve akrabalarını küfürle itham ettirerek alakalarını kesmeye çalışırlar)
Zihinlere,akıllara devamlı şüphe uyandırırlar..
Hıfz-ı hayatı düşünürler..
Müteşabih ayetlerle meşkul ettirirler..
Bunlar manen sağır,dilsiz ve kördürler..
Tahribçiliğe teşvik ederler..insanlara hep tereddüd yaşatırlar..
Me’luf şeyleri hayal kabul ederler..
Maslahat için iftira ve yalanın caiz olduğunu gizli mahfelerinde telkin ederler..
Kur’an bunların sıfatlarını teşhir ederek teşhir etmemizi manen emrediyor ki avam-ı ehl-i imanın imanları muhafaza edilsin ve onların şerlerinden kurtulsun..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)